İçindekiler
- İzlanda Vergi Sistemi 2025
- İzlanda Vergi Sistemine Genel Bakış
- İzlanda Gelir Vergisi Sistemi
- İzlanda Şirketler ve Kurumlar İçin Vergilendirme
- İzlanda Sosyal Güvenlik ve Zorunlu Kesintiler
- İzlanda KDV, ÖTV ve Diğer Tüketim Vergileri
- İzlanda Gayrimenkul ve Mülkiyet Üzerinden Alınan Vergiler
- İzlanda Uluslararası Vergi Anlaşmaları ve Çifte Vergilendirme
- İzlanda Vergi Sistemi 2025 Hakkında Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
İzlanda Vergi Sistemi 2025
İzlanda Vergi Sistemine Genel Bakış
İzlanda, refah devleti ilkelerini benimseyen ve kamu hizmetlerini yüksek bir standartta sunan gelişmiş bir İskandinav ülkesidir. Bu hizmetlerin sürdürülebilirliği için yapılandırılmış vergi sistemi, ülke ekonomisinin belkemiğini oluşturur. İzlanda vergi sistemi, hem doğrudan hem de dolaylı vergilere dayalı olup, sosyal adaleti sağlamak, ekonomik istikrarı korumak ve kamu yatırımlarını finanse etmek amacıyla sürekli olarak güncellenmektedir.
Vergi Türleri ve Genel Yapı
İzlanda’da uygulanan başlıca vergi türleri şunlardır:
Bu yapıyla İzlanda, vergi gelirlerini toplarken aynı zamanda vatandaşlar arasında gelir eşitliğini artırmayı da hedefler. Sosyal hizmetlerin yüksek kalitede sunulması, bu vergi sisteminin etkinliğine dayanmaktadır.
Bireysel Gelir Vergisi Sistemi
2025 yılı itibariyle İzlanda’da bireysel gelir vergisi üç kademeli olarak uygulanmaktadır:
Bu oranlara ek olarak belediyeler tarafından alınan yerel vergiler de uygulanır. Ortalama belediye gelir vergisi oranı %14 civarındadır. Bu nedenle, bireysel gelir vergisi toplamda %31 ile %45 arasında değişebilmektedir.
Katma Değer Vergisi (VSK) Yapısı
Katma Değer Vergisi, İzlanda’nın önemli gelir kaynaklarındandır. 2025 yılı itibariyle üç farklı oran mevcuttur:
VSK Oranı | Uygulama Alanı |
%24 | Standart oran; genel ürün ve hizmetler |
%11 | Otel, restoran, ulaşım, gazete, müze vb. |
%0 | İhracat, bazı sağlık ve eğitim hizmetleri |
Bu yapı sayesinde devlet hem gelir toplar hem de temel ihtiyaçlara erişimi teşvik eder.
Kurumlar Vergisi ve İş Dünyası
İzlanda’da şirketler için uygulanan kurumlar vergisi oranı %20’dir. Bankalar ve sigorta şirketleri için bu oran %24’e kadar çıkabilmektedir. İş dostu bu oranlar, yabancı yatırımcıların İzlanda’yı tercih etmesini teşvik ederken, vergi gelirlerinin istikrarlı kalmasını sağlar.
Kurumlar ayrıca çalışanları için sosyal güvenlik katkı payı ödemekle yükümlüdür. Bu oran, işverenin toplam maaş bordrosu üzerinden yaklaşık %6,35 olarak belirlenmiştir.
Sosyal Güvenlik ve Diğer Kesintiler
İzlanda sosyal güvenlik sistemi, çalışanlardan ve işverenlerden toplanan kesintilerle finanse edilir. Bu kapsamda;
Bu katkılar, İzlanda’nın kapsamlı sosyal güvenlik ağına kaynak sağlamakta, sağlık hizmetlerinden emeklilik maaşlarına kadar pek çok alanda vatandaşa güvence sunmaktadır.
Vergi İdaresi ve Şeffaflık
İzlanda’da vergi uygulamalarını Ríkisskattstjóri (Devlet Vergi Dairesi) yürütmektedir. Dijital altyapıların gelişmiş olması, vergi beyanı ve ödemelerin büyük oranda elektronik ortamda yapılabilmesini sağlar. Vergi denetimi şeffaflık esasına dayanır ve gelirlerin doğru beyan edilip edilmediği sıkı bir biçimde takip edilir. Özellikle yüksek gelir grupları ve büyük şirketler için denetim süreçleri daha ayrıntılı yürütülmektedir.
Vergi iadeleri, sistemli bir şekilde gerçekleştirilir ve birçok durumda vatandaşların dijital portallardan işlemlerini kolayca tamamlaması mümkündür.
Ekonomik Etkiler ve Politikalar
İzlanda vergi sistemi, yüksek gelirli bireylerden ve büyük şirketlerden daha fazla vergi alınması prensibine dayanarak gelir dağılımındaki adaleti güçlendirir. Sosyal hizmetlere erişim, tüm vatandaşlar için eşit şartlarda sağlanırken, maliye politikaları da makroekonomik istikrarı koruyacak şekilde planlanır.
2025 yılı itibariyle uygulanan vergi reformları, özellikle yeşil enerji, dijitalleşme ve sürdürülebilir turizm alanlarında vergi teşviklerini artırmış durumdadır. Bu sayede hem ekonomik büyüme teşvik edilmekte hem de çevresel sorumluluklar gözetilmektedir.
İzlanda Gelir Vergisi Sistemi
İzlanda’da gelir vergisi sistemi, sosyal adaleti ve gelir eşitliğini destekleyen, artan oranlı ve çok katmanlı bir yapıya sahiptir. Hem bireysel çalışanlardan hem de serbest meslek sahiplerinden elde edilen gelirler çeşitli kademelerde vergilendirilir. Bu sistem, vatandaşların ödeme gücüne göre vergi yükü taşımasını sağlar. 2025 yılı itibariyle güncellenen oranlar ve uygulama esasları ile daha dengeli bir vergi yapısı hedeflenmiştir.
Gelir Vergisi Kademeleri ve Oranlar
İzlanda’da bireysel gelir vergisi üç kademede alınmaktadır. Bu sistem, yıllık gelirin büyüklüğüne göre daha yüksek oranlarla vergilendirme yapılmasını sağlar.
Gelir Dilimi (Yıllık ISK) | Uygulanan Vergi Oranı (%) |
0 – 5.000.000 ISK | %17 |
5.000.001 – 12.000.000 ISK | %23 |
12.000.001 ISK ve üzeri | %31 |
Bu oranlara ek olarak, yerel yönetimler tarafından alınan belediye gelir vergisi ortalama %14 civarındadır. Dolayısıyla toplam bireysel gelir vergisi oranı %31 ile %45 arasında değişebilmektedir.
Yerel Gelir Vergileri ve Belediyelerin Rolü
Belediyeler, İzlanda vergi sisteminde önemli bir rol oynar. Her belediye, kendi gelir vergisi oranını belirleyebilir. Ancak bu oran, yasa ile belirlenen alt ve üst sınırlar dahilinde olmalıdır. Belediyelerin vergi gelirleri, özellikle eğitim, sağlık hizmetleri ve altyapı projeleri gibi yerel kamu hizmetlerinin finansmanında kullanılır.
Belediye vergisi şu şekildedir:
Bu yapı sayesinde yerel yönetimler finansal olarak bağımsız hareket edebilir ve bölgesel hizmet kalitesi artırılabilir.
Vergiden Muafiyet ve İndirimler
İzlanda gelir vergisi sistemi, dar gelirli bireyleri ve belirli toplumsal grupları desteklemek amacıyla çeşitli muafiyetler ve indirimler sunar:
Bu muafiyetler, özellikle düşük gelirli bireylerin yaşam standardını korumak ve vergi adaletini sağlamak açısından önemlidir.
Serbest Meslek ve Ek Gelir Vergilendirmesi
Serbest çalışanlar, danışmanlar, serbest meslek erbapları ve yatırım geliri elde eden bireyler için özel hükümler geçerlidir. Bu kişilerin beyan ettikleri gelirler, bireysel gelir vergisi kademelerine göre vergilendirilir ancak ek belge ve beyan yükümlülükleri vardır.
Ayrıca:
Beyanların doğru yapılması büyük önem taşır. İzlanda Vergi Dairesi, beyan edilmeyen gelirlerin tespiti halinde ciddi para cezaları ve gecikme faizleri uygulamaktadır.
Gelir Vergisi Beyanı ve Ödeme Süreci
Gelir vergisi beyanı İzlanda’da büyük oranda dijital sistemler üzerinden gerçekleştirilir. Her yılın Mart-Nisan aylarında tüm bireyler ve işletmeler gelirlerini çevrim içi portallar aracılığıyla beyan eder. Sistem şu adımlardan oluşur:
Çoğu zaman sistem otomatik olarak gelir verilerini (maaş, banka gelirleri, işveren katkıları) entegre eder, bu da süreci hızlandırır ve şeffaf hale getirir.
Yabancılar İçin Gelir Vergisi Uygulaması
İzlanda’da yaşayan ve çalışan yabancılar da gelir vergisine tabidir. Ancak ilk kez ülkeye gelen nitelikli çalışanlar için bazı geçici teşvikler ve vergi muafiyetleri uygulanabilir. Bu kapsamda:
Bu teşvikler, yetenekli iş gücünün İzlanda’ya çekilmesi ve uzun vadeli katkı sağlanması hedefiyle yürürlüğe konmuştur.
Gelir Vergisinin Sosyal Etkileri
İzlanda’daki gelir vergisi sistemi, gelir eşitsizliğini azaltan ve orta sınıfı güçlendiren etkili bir araçtır. Artan oranlı yapı sayesinde yüksek gelirli bireylerden daha fazla vergi alınır ve elde edilen gelir sosyal harcamalarda kullanılır. Bu sistemin doğrudan sonuçları şunlardır:
Gelir vergisi sistemi sadece ekonomik değil, toplumsal istikrarı da sağlayan temel mekanizmalardan biridir. Bu yapı, İzlanda’nın refah devleti modelini sürdürebilmesinin en önemli nedenlerinden biri olarak öne çıkar.
İzlanda Şirketler ve Kurumlar İçin Vergilendirme
İzlanda, iş dostu ve şeffaf bir vergi yapısıyla öne çıkan bir ülkedir. Şirketler ve kurumlar için vergilendirme sistemi, ekonomik büyümeyi teşvik ederken adil ve sürdürülebilir kamu gelirleri yaratmayı hedefler. 2025 yılı itibariyle İzlanda’da faaliyet gösteren şirketler, sabit oranlı kurumlar vergisi başta olmak üzere çeşitli vergi yükümlülüklerine tabidir. Bununla birlikte, hükümetin uyguladığı vergi teşvikleri, özellikle yenilikçi ve sürdürülebilir yatırımları destekleyerek ülkeye doğrudan yabancı yatırım çekmektedir.
Kurumlar Vergisi Oranı ve Uygulama Esasları
İzlanda’da şirket kazançları üzerinden alınan kurumlar vergisi (tekjuskattur) oranı sektöre göre farklılık göstermektedir:
Şirket Türü | Kurumlar Vergisi Oranı (%) |
Anonim şirketler ve limited şirketler | %20 |
Bankalar ve sigorta şirketleri | %24 |
Kar amacı gütmeyen kuruluşlar | Vergi muafiyeti veya düşük oranlar |
Kurumlar vergisi, şirketin yıllık net karı üzerinden hesaplanır. Vergi yılının sonunda şirketler gelir-gider tablolarını ve bilanço verilerini beyan ederek vergi matrahını oluşturur. İzlanda’da vergi yılı genellikle takvim yılıyla örtüşür, ancak özel başvurularla farklı mali dönemler seçilebilir.
Gelir ve Giderlerin Beyanı
Şirketlerin gelirlerini ve giderlerini tam ve doğru şekilde beyan etmesi yasal zorunluluktur. Bu kapsamda:
vergiye tabi kazanç olarak değerlendirilir.
Gider olarak kabul edilen kalemler arasında şunlar yer alır:
Bu giderlerin belgelenmesi ve sistemli olarak raporlanması, beyanın doğruluğu açısından hayati önem taşır. İzlanda Vergi İdaresi bu konuda sıkı denetimler yürütmektedir.
Sosyal Güvenlik Katkı Payları ve İşveren Yükümlülükleri
Şirketlerin kurumlar vergisine ek olarak çalışanları için sosyal güvenlik katkı payı ödeme zorunluluğu da vardır. Bu katkılar, emeklilik fonları ve sağlık sistemlerinin finansmanı için kullanılır.
Bu oranlar, maaş ödemeleri üzerinden hesaplanır ve aylık olarak ilgili fonlara aktarılır. İzlanda’da sosyal güvenlik sistemi, bu katkılar sayesinde güçlü bir yapıya sahiptir ve çalışanların haklarını garanti altına alır.
KDV Kayıt Zorunluluğu ve Ticari Faaliyetler
Şirketler, yıllık belirli bir ciroyu geçmeleri halinde Katma Değer Vergisi (VSK) mükellefi haline gelirler. 2025 itibariyle bu eşik yıllık 2.000.000 ISK olarak belirlenmiştir. Bu sınırın aşılması durumunda:
zorunludur.
VSK sistemine kayıtlı şirketler, mal ve hizmet satışlarında uygulanan vergiyi devlete öderken, kendi satın alımlarında ödedikleri VSK’yı da indirim konusu yapabilir. Bu mekanizma, zincirleme vergi yükünü engelleyerek yalnızca katma değerin vergilendirilmesini sağlar.
Şirket Kuruluş Aşamasında Vergi Yükümlülükleri
Yeni kurulan şirketler, ilk olarak İzlanda Şirket Siciline (Fyrirtækjaskrá) kayıt yaptırmalıdır. Ardından:
Yeni kurulan şirketlere, ilk yıllarda belirli vergi teşvikleri ve ertelemeler sunulabilir. Bu teşviklerin detayları sektör ve faaliyet alanına göre değişiklik gösterebilir.
Uluslararası Şirketler ve Transfer Fiyatlandırması
İzlanda’da faaliyet gösteren çok uluslu şirketler için transfer fiyatlandırması kuralları da geçerlidir. Grup içi şirketler arası mal veya hizmet transferlerinde piyasa fiyatına uygunluk aranır. Aksi durumlarda vergi idaresi, işlemi yeniden fiyatlandırma yetkisine sahiptir. Transfer fiyatlandırması belgeleri:
Bu belgeler, vergi denetimlerinde talep edilmekte ve eksik sunulması durumunda idari cezalarla sonuçlanabilmektedir.
Vergi Teşvikleri ve Sektörel Avantajlar
İzlanda hükümeti, özellikle stratejik sektörlerde faaliyet gösteren şirketler için vergi teşvikleri sunmaktadır. Bu teşvikler, hem vergi indirimi hem de doğrudan destek şeklinde olabilir.
Başlıca teşvik alanları:
Örneğin, AR-GE harcamalarının %20’si doğrudan vergi indirimi olarak uygulanabilir. Ayrıca, uluslararası yapım şirketleri için film ve TV prodüksiyonlarında %25’e varan geri ödeme desteği verilmektedir. Bu teşvikler, İzlanda’yı yatırım açısından cazip hale getiren unsurlardır.
Denetim ve Vergi Uyum Süreçleri
Şirketler, yılda bir kez mali beyanlarını vergi dairesine sunmak zorundadır. Ayrıca büyük şirketler için bağımsız denetçi raporu da zorunlu tutulabilir. Vergi denetimleri rastgele veya şüpheli durumlara istinaden gerçekleştirilebilir. Bu denetimlerde:
detaylı biçimde incelenir. Vergi uyumu yüksek olan şirketler, yeşil etiketle tanınır ve devlet teşviklerine erişimde öncelikli hale gelir. Bu sistem, vergiye gönüllü uyumu artırmak amacıyla tasarlanmıştır.
İzlanda Sosyal Güvenlik ve Zorunlu Kesintiler
İzlanda, kapsamlı ve yüksek kaliteli sosyal hizmetleriyle tanınan bir refah devletidir. Bu hizmetlerin sürdürülebilirliği ve finansmanı için sosyal güvenlik sistemine dayalı zorunlu kesintiler oldukça önemli bir yer tutar. 2025 itibariyle İzlanda’da çalışanlar, işverenler ve serbest meslek sahipleri sosyal güvenlik sistemine düzenli katkıda bulunmak zorundadır. Bu kesintilerle emeklilik maaşları, işsizlik yardımları, sağlık hizmetleri ve diğer sosyal yardımlar finanse edilir.
Sosyal Güvenlik Sisteminin Yapısı
İzlanda sosyal güvenlik sistemi, üç temel bileşene dayanır:
Bu yapı, hem bireysel hem de kamusal refahı desteklemekte ve geleceğe yönelik mali güvence sağlamaktadır.
İşveren ve Çalışan Katkı Oranları
Sosyal güvenlik ve emeklilik katkı payları, çalışan maaşları üzerinden kesilir ve hem çalışan hem de işveren tarafından karşılanır. 2025 yılı itibariyle geçerli oranlar aşağıdaki gibidir:
Katkı Türü | İşveren Oranı (%) | Çalışan Oranı (%) |
Zorunlu Emeklilik Katkısı | %11,5 | %4 |
Sosyal Sigorta Katkısı | %6,35 | – |
Gönüllü Emeklilik Katkısı* | %2’ye kadar destek | %2’ye kadar |
*Gönüllü katkılar çalışanın talebi doğrultusunda artırılabilir ve işveren tarafından eş destek verilebilir.
Bu oranlar net maaş üzerinde değil, brüt maaş üzerinden hesaplanır. Kesintiler doğrudan işveren tarafından gerçekleştirilir ve ilgili fonlara aktarılır.
Emeklilik Sistemi
İzlanda’da emeklilik sistemi hem kamu hem de özel sektör fonları tarafından yürütülmektedir. Tüm çalışanlar bir emeklilik fonuna kayıtlı olmak zorundadır. Sistemin temel özellikleri şunlardır:
Emeklilik maaşı, ödenen primler ve fonun performansına göre belirlenir. Sistem, bireysel katkılarla şekillendiği için çalışanlar kendi fon performanslarını takip edebilir ve fonlarını değiştirme hakkına sahiptir.
İşsizlik Sigortası ve Yardımları
İşsizlik durumunda, bireyler belirli şartları sağlamaları halinde işsizlik yardımı alabilir. Bu yardımlar, sosyal güvenlik kesintileriyle finanse edilir ve şu koşullarla verilir:
İşsizlik yardımı süresi genellikle 3 ila 6 ay arasında değişmektedir. Yardım miktarı, son brüt maaşın %70’ine kadar çıkabilir ancak üst sınırlar uygulanır.
Sağlık Sigortası ve Kesintiler
İzlanda’da sağlık hizmetleri büyük oranda devlet tarafından sunulur ve sosyal güvenlik kesintileriyle fonlanır. Sağlık sisteminin temel finansman kaynağı genel bütçe olmakla birlikte, çalışan kesintileri bu sistemin sürdürülebilirliği için kritik rol oynar.
Tüm İzlanda vatandaşları ve yasal ikamet sahipleri kamu sağlık sigortasına otomatik olarak dahil edilir. Özel sağlık sigortaları isteğe bağlıdır ve genellikle diş hizmetleri ya da özel hastaneleri kapsar.
Aile ve Çocuk Yardımları
Çocuklu ailelere yönelik yardımlar sosyal güvenlik sisteminin önemli bir bileşenidir. Devlet, belirli gelir düzeyinin altındaki ailelere düzenli olarak çocuk yardımı ödemesi yapar:
Ayrıca annelik ve babalık izni süresince devlet tarafından maaş desteği sağlanır. Bu izin süresi genellikle 12 ay olarak belirlenmiştir ve her ebeveynin izinden ayrı ayrı faydalanması teşvik edilir.
Zorunlu Kesintilerin Beyanı ve Uygulama Süreci
İzlanda’da işverenler her ay çalışanlara ait zorunlu kesintileri elektronik ortamda beyan eder ve aktarır. Bu süreç şu şekilde işler:
Vergi ve sosyal güvenlik otoriteleri, beyanların doğruluğunu denetler ve yanlış beyan durumunda cezai yaptırımlar uygulanır. Dijital sistem sayesinde süreç hem hızlı hem de şeffaf bir şekilde yürütülür.
Sosyal Güvenlik Sisteminin Toplumsal Etkisi
İzlanda’nın güçlü sosyal güvenlik sistemi, toplumun her kesimini güvence altına alır. Zorunlu kesintiler aracılığıyla oluşturulan bu yapı sayesinde:
Bu sistem, hem bireylerin geleceğe daha güvenle bakmasını sağlar hem de sosyal istikrarın temel taşlarından biri olarak kabul edilir. Sosyal güvenlik yapısı, İzlanda’nın yüksek yaşam kalitesini sürdürebilmesinde kilit bir rol oynamaktadır.
İzlanda KDV, ÖTV ve Diğer Tüketim Vergileri
İzlanda’da kamu gelirlerinin önemli bir bölümünü dolaylı vergiler oluşturur. Katma Değer Vergisi (VSK), Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ve diğer tüketim vergileri, tüketim üzerinden tahsil edilerek hem devlet bütçesini destekler hem de tüketim alışkanlıklarını yönlendirme işlevi görür. 2025 yılı itibariyle İzlanda bu vergileri sürdürülebilirlik, çevre koruması ve sosyal denge ilkeleri çerçevesinde şekillendirmiştir. Özellikle çevre dostu politikalar çerçevesinde bazı ürünler teşvik edilirken, zararlı ve lüks tüketim ürünleri daha yüksek vergilendirme ile caydırılmaktadır.
Katma Değer Vergisi (VSK) Yapısı
İzlanda’da Katma Değer Vergisi (VSK – Virðisaukaskattur), en yaygın dolaylı vergi türüdür. VSK, mal ve hizmetlerin satış fiyatı üzerinden alınır ve işletmeler tarafından tahsil edilerek devlete ödenir.
2025 yılı itibariyle geçerli VSK oranları:
Oran (%) | Uygulama Alanı |
%24 | Standart oran – genel tüm mal ve hizmetler |
%11 | İndirimli oran – otel, restoran, ulaşım, kitap, gazeteler |
%0 | Muafiyet – ihracat, sağlık, eğitim, sosyal hizmetler |
Bu yapı, temel tüketim kalemlerinin daha erişilebilir olmasını sağlarken, lüks ve zorunlu olmayan tüketim ürünlerinden daha fazla vergi alınmasına imkân tanır. İşletmeler, faturalarda uygulanan VSK’yı açıkça belirtmek zorundadır.
VSK sistemi ayrıca zincirleme vergi yüklenmesini önlemek için işletmelere indirim hakkı tanır. Yani satın alınan ürün ve hizmetler üzerindeki KDV, satıştan tahsil edilen KDV’den düşülebilir.
VSK Muafiyetleri ve İstisnalar
Bazı mal ve hizmetler Katma Değer Vergisi’nden muaf tutulmuştur. Bu muafiyetler, kamusal fayda gözetilerek düzenlenmiştir:
Ayrıca, ihracat işlemlerinde %0 oranlı VSK uygulanır. Bu, ihracatçının mal veya hizmet satışından VSK almaması ancak satın aldığı girdilerin VSK’sını iade alabilmesi anlamına gelir.
Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) Uygulaması
İzlanda’da Özel Tüketim Vergisi, belirli mal grupları üzerinden alınır ve genellikle hem çevresel hem de sağlık nedenleriyle uygulanır. 2025 itibariyle ÖTV kapsamına giren başlıca ürün grupları şunlardır:
ÖTV oranları sabit olmayıp, ürünün niteliğine, çevresel etkisine ve kullanım amacına göre farklılık gösterir. Örneğin elektrikli araçlardan alınan ÖTV çok düşük düzeydeyken, dizel araçlarda bu oran oldukça yüksektir.
ÖTV’nin temel amaçları:
Çevresel Vergiler ve Yeşil Teşvikler
İzlanda, çevre dostu politikalarıyla bilinen bir ülke olduğu için, tüketim vergilerinde çevresel etkiler doğrudan dikkate alınır. Bu çerçevede 2025 yılında uygulanan çevresel vergilendirme örnekleri:
Bu politikalar, İzlanda’nın karbon nötr hedeflerine ulaşmasını desteklerken, çevreye duyarlı tüketim alışkanlıklarını teşvik etmektedir.
Diğer Tüketim Vergileri
İzlanda’da VSK ve ÖTV dışında bazı özel vergiler de bulunmaktadır. Bunlar genellikle belirli sektörlere veya faaliyetlere özgü vergilerdir:
Bu vergiler hem kamu altyapısına kaynak oluşturmakta hem de hizmetlerin sürdürülebilirliğini sağlamaktadır.
İşletmelerin Yükümlülükleri ve Vergi Beyanı
İzlanda’da işletmelerin VSK ve diğer dolaylı vergilerle ilgili yükümlülükleri oldukça ayrıntılıdır:
Vergi idaresi tarafından düzenli olarak denetlenen bu beyan süreçleri, sistemin şeffaflığını ve doğruluğunu sağlar.
Tüketim Vergilerinin Ekonomik ve Sosyal Etkileri
İzlanda’daki tüketim vergileri, yalnızca devletin gelirlerini artırma amacı taşımaz. Aynı zamanda sosyal refahı artırmak, çevresel sürdürülebilirliği sağlamak ve kamu sağlığını korumak gibi çok yönlü hedefleri vardır. Örneğin:
Tüm bu yapılar bir araya geldiğinde, İzlanda’nın vergi sisteminin sadece mali değil, aynı zamanda sosyal ve ekolojik bir araç olduğu görülmektedir.
İzlanda Gayrimenkul ve Mülkiyet Üzerinden Alınan Vergiler
İzlanda’da gayrimenkul ve taşınmaz mülkiyetleri hem bireylerin hem de kurumların önemli yatırım alanlarından biridir. Bu nedenle, taşınmazlar üzerinden alınan vergiler hem kamu gelirleri açısından hem de mülkiyetin düzenlenmesi bakımından büyük önem taşır. 2025 itibariyle İzlanda’da mülk sahibi olan bireyler ve şirketler, çeşitli vergi yükümlülüklerine tabi tutulmakta olup bu vergiler çoğunlukla yerel yönetimler tarafından tahsil edilmektedir. Vergilendirme sistemi, sahip olunan taşınmazın türüne, kullanım amacına ve değerine göre değişiklik gösterir.
Taşınmaz Varlıklar Üzerinden Alınan Başlıca Vergi Türleri
İzlanda’da gayrimenkul ve mülkiyet sahipliğiyle ilgili başlıca vergi türleri şunlardır:
Bu vergiler, genellikle mülkün bulunduğu belediye tarafından belirlenen oranlarla uygulanır. Her belediye, yerel hizmetlerin finansmanı için kendi vergi oranlarını belirleme yetkisine sahiptir.
Emlak Vergisi (Fasteignaskattur)
İzlanda’da tüm mülk sahipleri, sahip oldukları taşınmazlar üzerinden yıllık emlak vergisi ödemekle yükümlüdür. Bu vergi, mülkün kayıtlı değerine göre hesaplanır ve doğrudan belediyeler tarafından tahsil edilir.
Mülk Türü | Ortalama Vergi Oranı (%) |
Konutlar | %0,18 – %0,625 |
Ticari ve endüstriyel mülkler | %1,32 – %1,65 |
Tarım arazileri | Daha düşük oranlar |
Belediyeler, ihtiyaç duydukları hizmet bütçesine göre emlak vergisi oranını artırabilir veya düşürebilir. Bu esneklik, yerel yönetimlerin mali özerkliğini destekler.
Arsa ve Arazi Vergileri
Geliştirilmemiş araziler veya tarım dışı boş arsalar için ayrıca arsa vergisi uygulanmaktadır. Bu vergiler, arsanın büyüklüğüne, konumuna ve planlanan kullanım amacına göre belirlenir. Özellikle kent merkezlerine yakın ve imara açık alanlarda bu vergi daha yüksek olabilir. Bu uygulama, gayrimenkul spekülasyonunu sınırlamak ve arazilerin etkin kullanımını teşvik etmek için geliştirilmiştir.
Tapu Harçları ve Devir Ücretleri
Gayrimenkul alım-satım işlemleri sırasında tapu devir harcı alınır. 2025 itibariyle geçerli uygulamalar:
Yabancı yatırımcıların mülk edinmesi için ek başvurular gerekebilir; İzlanda, bu konuda AB/AEA vatandaşlarına daha esnek kurallar uygularken, üçüncü ülke vatandaşları için özel izin süreci öngörmektedir.
Kira Geliri ve Vergilendirme
Mülk sahipleri, sahip oldukları taşınmazları kiraya verdiklerinde elde ettikleri gelir üzerinden vergi ödemek zorundadır. Bu gelir, genel gelir vergisi kapsamında değerlendirilir. 2025 yılı itibariyle uygulama esasları şunlardır:
Kira gelirlerinin doğru beyan edilmesi, vergi kaçakçılığının önlenmesi açısından büyük önem taşır. İzlanda Vergi Dairesi, banka transferleri ve kontratları izleyerek beyanları karşılaştırmaktadır.
Gayrimenkul Satış Karı ve Sermaye Kazancı Vergisi
Taşınmaz malların satışı sonucu elde edilen kazanç, sermaye kazancı olarak değerlendirilir ve bu kazanç üzerinden vergi alınır. Bu vergi türü, yatırım amaçlı alınan ve daha sonra değer kazanarak satılan mülkler için geçerlidir.
Bu uygulama, spekülatif gayrimenkul hareketlerini sınırlamayı ve uzun vadeli konut sahipliğini teşvik etmeyi amaçlar.
Yerel Yönetim Hizmet Ücretleri
Belediyeler, emlak sahiplerinden yalnızca vergi değil, aynı zamanda çeşitli hizmetler için katkı payları da alır. Bunlara örnek olarak:
Bu ücretler genellikle yıllık olarak fatura edilir ve belediye bütçelerine doğrudan kaynak sağlar.
Yabancılar ve Gayrimenkul Yatırımları
İzlanda’da mülk edinmek isteyen yabancı uyruklular için belirli düzenlemeler vardır:
Bu kurallar, İzlanda’nın sınırlı kaynaklarını ve yerel nüfus dengesini korumaya yönelik olarak tasarlanmıştır.
Ekonomik ve Sosyal Etkiler
Gayrimenkul üzerinden alınan vergiler İzlanda’da yalnızca gelir kaynağı değil, aynı zamanda şehirleşme, yerel hizmetlerin planlanması ve konut politikaları açısından stratejik bir araçtır. Bu vergilerin etkileri:
İzlanda, bu dengeli yapısıyla hem ekonomik büyümeyi hem de toplumsal istikrarı destekleyen bir mülkiyet vergilendirme sistemi kurmuştur.
İzlanda Uluslararası Vergi Anlaşmaları ve Çifte Vergilendirme
İzlanda, küçük ama küresel entegrasyonu yüksek bir ekonomi olarak, uluslararası ticaret ve yatırım ilişkilerinde güvenli bir vergi ortamı sağlamak amacıyla çok sayıda ülkeyle çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları (ÇVÖA) imzalamıştır. Bu anlaşmalar sayesinde hem İzlandalı birey ve şirketlerin yurtdışında çifte vergi ödemesi engellenmekte hem de yabancı yatırımcıların İzlanda’daki faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlara ilişkin adil bir vergi çerçevesi sunulmaktadır. 2025 itibariyle İzlanda, 40’tan fazla ülkeyle yürürlükte olan ÇVÖA kapsamında çalışmaktadır.
Çifte Vergilendirme Nedir?
Çifte vergilendirme, bir kişinin veya kurumun aynı gelir üzerinden hem ikamet ettiği ülkede hem de gelirin kaynaklandığı yabancı ülkede vergiye tabi tutulmasıdır. Örneğin, bir İzlandalı şirket Almanya’da gelir elde ettiğinde hem Almanya’da hem de İzlanda’da aynı gelir için vergi ödemekle karşı karşıya kalabilir. Bu durumun önlenmesi ve yatırımların teşvik edilmesi için ülkeler arasında çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları yapılır.
İzlanda’nın Çifte Vergilendirme Anlaşmaları
İzlanda’nın çifte vergilendirme anlaşmaları çoğunlukla OECD Model Vergi Anlaşması temel alınarak düzenlenmiştir. Bu anlaşmaların başlıca tarafları arasında şunlar yer almaktadır:
Bu anlaşmalarla birlikte:
Mahsup ve İstisna Yöntemleri
İzlanda’da çifte vergilendirmeyi önlemek için en sık kullanılan yöntem, yabancı ülkede ödenen verginin İzlanda’da ödenecek vergiden düşülmesidir (vergi mahsup yöntemi). Örnek:
Bazı anlaşmalarda ise istisna yöntemi uygulanır. Yani yabancı ülkede elde edilen belirli gelir türleri İzlanda’da tamamen vergiden muaf tutulur.
Anlaşmaların Kapsadığı Gelir Türleri
Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları genellikle şu gelir türlerini kapsar:
Her gelir türü için hangi ülkenin vergileme yetkisine sahip olduğu, anlaşma metninde açıkça belirtilmiştir.
Bilgi Değişimi ve Şeffaflık
Modern çifte vergilendirme anlaşmaları yalnızca gelir paylaşımını değil, aynı zamanda vergi şeffaflığını ve vergi kaçakçılığı ile mücadeleyi de kapsar. İzlanda, OECD’nin Vergi Konularında Karşılıklı İdari Yardımlaşma Sözleşmesi’ne ve BEPS (Base Erosion and Profit Shifting) standartlarına tam üyedir.
Bu kapsamda:
Bu uygulamalar sayesinde İzlanda, uluslararası finans sisteminde güvenilir ve şeffaf bir ülke olarak konumlanır.
Yatırımcılar ve Uluslararası Şirketler İçin Önemi
Çifte vergilendirme anlaşmaları, İzlanda’da yatırım yapmak isteyen yabancı şirketler için çok büyük bir avantaj sağlar. Bu anlaşmalar sayesinde:
Benzer şekilde İzlandalı şirketler de uluslararası pazarlarda rekabet avantajı kazanır. Gerek doğrudan yatırımlarda gerekse hizmet ihracatında, çifte vergilendirmeye karşı sağlanan koruma iş hacmini artırmaktadır.
Anlaşma Olmayan Ülkelerle Vergilendirme
İzlanda’nın çifte vergilendirme anlaşması imzalamadığı ülkelerle yapılan işlemlerde çifte vergilendirme riski doğabilir. Bu durumda:
Bu nedenle İzlanda, özellikle ticaret hacmi yüksek olan ülkelerle yeni anlaşmalar imzalama konusunda aktif politika izlemektedir.
Anlaşmazlıkların Çözüm Mekanizmaları
Çifte vergilendirme anlaşmaları çerçevesinde doğabilecek anlaşmazlıklar için karşılıklı anlaşma prosedürleri (Mutual Agreement Procedure – MAP) öngörülmüştür. Bu mekanizma sayesinde:
Bu yapı, uluslararası ticaretin ve yatırımların güvenli vergi zemini üzerinde ilerlemesini sağlar. İzlanda, MAP prosedürlerini hızlı ve etkin şekilde uygulayan ülkeler arasında yer almaktadır.
İzlanda Vergi Sistemi 2025 Hakkında Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
İzlanda’da bireysel gelir vergisi oranları nedir?
İzlanda’da 2025 itibariyle bireysel gelir vergisi üç kademelidir: 0-5.000.000 ISK arası %17, 5.000.001-12.000.000 ISK arası %23 ve 12.000.001 ISK üzeri için %31 oranında vergi uygulanır. Buna ek olarak, ortalama %14 civarında belediye gelir vergisi eklenir.
İzlanda’da KDV oranları nasıl belirleniyor?
İzlanda’da Katma Değer Vergisi (VSK) üç oranlıdır: Standart oran %24, indirimli oran %11 ve muafiyet oranı %0’dır. İndirimli oran; otel, restoran, kitap ve ulaşım gibi hizmetlerde uygulanır.
İzlanda’da gayrimenkul alımında hangi vergiler ödenir?
Gayrimenkul alımında %0,8 oranında tapu devri harcı ödenir. Ayrıca yıllık emlak vergisi, mülkün türüne ve belediyeye göre değişen oranlarla tahsil edilir. Ticari taşınmazlarda bu oran daha yüksektir.
Ek kaynak: Daha fazla bilgi için
Ternrise Danışmanlarını Keşfedin: Ternrise İzlanda Danışmanlarını keşfedin!