İçindekiler
- Hindistan Vergi Sistemi 2025
- Hindistan Vergi Sistemine Genel Bakış
- Hindistan Gelir Vergisi Sistemi
- Hindistan Şirketler ve Kurumlar İçin Vergilendirme
- Hindistan Sosyal Güvenlik ve Zorunlu Kesintiler
- Hindistan KDV, ÖTV ve Diğer Tüketim Vergileri
- Hindistan Gayrimenkul ve Mülkiyet Üzerinden Alınan Vergiler
- Hindistan Uluslararası Vergi Anlaşmaları ve Çifte Vergilendirme
- Hindistan Vergi Sistemi 2025 Hakkında Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Hindistan Vergi Sistemi 2025
Hindistan Vergi Sistemine Genel Bakış
Hindistan vergi sistemi, dünyanın en kalabalık demokrasilerinden biri olan bu ülkede ekonomik yönetimin temel yapı taşlarından biridir. 2025 itibarıyla uygulanan vergi sistemi, hem doğrudan hem dolaylı vergileri kapsayarak federal ve eyalet düzeyinde geniş bir yapıya sahiptir. Bu sistem, ekonomik büyümeyi teşvik etme, gelir eşitsizliklerini azaltma ve kamu hizmetlerini finanse etme amacı güder. Hindistan Anayasası, vergi toplama yetkisini hem merkezî hükümete hem de eyaletlere vermektedir ve bu durum, ülkedeki vergi düzenlemelerinin çeşitliliğine yol açar.
Doğrudan vergiler arasında en önemlisi gelir vergisidir. Gelir vergisi hem bireyler hem de şirketler için uygulanmakta, artan oranlı sistemle yüksek gelir gruplarından daha fazla vergi alınması hedeflenmektedir. Kurumsal vergiler de bu kapsamda önemli bir yer tutar ve şirketlerin elde ettikleri kâr üzerinden alınır. 2025 yılında bireyler için gelir vergisi slab sistemi güncellenmiş, orta sınıf üzerindeki vergi yükünü azaltmak için belirli muafiyetler artırılmıştır.
Dolaylı vergiler ise büyük ölçüde 2017 yılında yürürlüğe giren ve Hindistan’daki vergi sisteminde bir devrim olarak kabul edilen Mal ve Hizmet Vergisi (GST) kapsamında toplanmaktadır. GST, çeşitli eyalet ve merkezî vergilerin birleşimini sağlayarak vergi tahsilatını kolaylaştırmış ve iş dünyası için daha öngörülebilir bir ortam yaratmıştır. GST sisteminde dört ana vergi oranı uygulanır: %5, %12, %18 ve %28. Lüks ürünler ve tütün gibi bazı özel tüketim ürünlerinde ise ek vergi oranları söz konusudur.
Hindistan’ın vergi sistemi aynı zamanda tarım dışı gelirler üzerinde yoğunlaşır; zira tarım gelirleri anayasal olarak vergiye tabi değildir. Bu durum, kırsal kesimdeki gelir dağılımını koruma amacıyla sürdürülse de zaman zaman vergi tabanının dar olması nedeniyle eleştirilmektedir. Bununla birlikte hükümet, vergi uyumunu artırmak ve vergi tabanını genişletmek için dijitalleşme adımlarını hızlandırmıştır. Gelir beyanı ve vergi ödemeleri artık büyük oranda çevrimiçi yapılabilmekte, bu da kayıt dışılıkla mücadelede önemli bir araç olarak kullanılmaktadır.
Uluslararası yatırımları teşvik etmek amacıyla, Hindistan birçok ülke ile Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları (DTAA) imzalamıştır. Bu anlaşmalar sayesinde yatırımcılar, aynı gelir üzerinden hem Hindistan’da hem de kendi ülkelerinde vergi ödemekten korunmakta, böylece doğrudan yabancı yatırımlar özendirilmektedir. 2025 itibarıyla Hindistan, 90’dan fazla ülke ile bu tür anlaşmalara sahiptir.
Hindistan vergi sisteminin yönetiminde merkezî düzeyde Gelir Vergisi Dairesi (Income Tax Department) ve dolaylı vergiler için GST Konseyi kilit rol oynar. Bu kurumlar, politika oluşturmanın yanı sıra denetim, tahsilat ve uyuşmazlık çözümünde de sorumludur. Eyalet düzeyindeki vergi otoriteleri ise GST dışında kalan yerel vergilerin yönetiminden sorumludur.
Son olarak, Hindistan vergi sistemi dinamik bir yapı sergilemektedir. 2025 itibarıyla hükümet, vergi sisteminin daha adil, şeffaf ve kapsayıcı olması adına birçok reform üzerinde çalışmaktadır. Bu reformlar, vergi oranlarının sadeleştirilmesi, dijital sistemlerin güçlendirilmesi, vergi mükellefi sayısının artırılması ve vergiye uyumun teşviki gibi konuları içermektedir. Özellikle küçük işletmeler ve bireysel mükellefler için yükü hafifletici adımlar atılmış, e-fatura ve e-doğrulama sistemleri yaygınlaştırılmıştır.
Hindistan vergi sistemine genel bakış, hem sistemin teknik yönlerini hem de sosyoekonomik etkilerini anlamak açısından temel bir çerçeve sunar. Bu yapı, sadece mali disiplin sağlamakla kalmaz, aynı zamanda ülkenin kalkınma stratejilerinde merkezi bir rol oynar.
Hindistan Gelir Vergisi Sistemi
Hindistan’da gelir vergisi sistemi, bireylerden ve kuruluşlardan elde ettikleri gelir üzerinden alınan doğrudan vergilere dayanmaktadır. Bu sistem, artan oranlı bir yapı ile çalışır ve mükelleflerin gelir seviyesine göre değişen slab oranları uygulanır. 2025 yılı itibarıyla güncellenmiş slab sistemi, daha basit ve adil bir yapıya kavuşturularak vergi uyumunu artırmayı hedeflemiştir.
Gelir Vergisi Slab Sistemi
Hindistan’da bireylerin gelirlerine göre uygulanan slab sistemi üç temel kategoriye ayrılır: genel mükellefler, yaşlı bireyler (60 yaş ve üzeri) ve çok yaşlı bireyler (80 yaş ve üzeri). 2025 yılında yürürlükte olan slab oranları, yeni ve eski rejim olarak iki ayrı sistemde sunulmaktadır. Mükellefler yıllık olarak bu iki sistem arasında tercih yapabilir.
2025 Yılı Yeni Vergi Rejimi (Bireysel Mükellefler için)
Yıllık Gelir (INR) | Vergi Oranı |
0 – 3,00,000 | %0 |
3,00,001 – 6,00,000 | %5 |
6,00,001 – 9,00,000 | %10 |
9,00,001 – 12,00,000 | %15 |
12,00,001 – 15,00,000 | %20 |
15,00,001 ve üzeri | %30 |
Yeni rejimde, çoğu vergi indirimi ve istisna geçerli değildir, bu sayede sistem sadeleştirilmiştir. Eski rejimde ise çeşitli muafiyet ve indirimler (örneğin ev kredisi faizi, sağlık sigortası primleri, eğitim giderleri gibi) devam etmektedir.
Gelir Türlerine Göre Vergilendirme
Gelir vergisi, beş ana başlık altında sınıflandırılmış gelir türleri üzerinden uygulanır:
Gelir Beyanı ve Vergi Ödeme Süreçleri
Bireyler için gelir beyanı, her mali yıl sonunda online olarak Income Tax e-Filing portalı üzerinden gerçekleştirilir. Vergi mükellefleri, beyan sırasında PAN (Permanent Account Number) numaraları ile kimlik doğrulaması yaparlar. Beyan dönemi genellikle her yıl 31 Temmuz’a kadar tamamlanmalıdır. Şirketler için bu süre daha uzun tutulabilir.
Vergi tahsilatı genellikle TDS (kaynakta vergi kesintisi) yöntemiyle yapılır. İşverenler, bankalar ve diğer gelir sağlayıcı kurumlar, bireylerin gelirinden belirli oranlarda vergi kesintisi yaparak doğrudan devlete iletir. Ek olarak, bazı durumlarda mükelleflerin tahmini vergi (advance tax) ödemesi gerekebilir.
Vergi Muafiyetleri ve İndirimler
Eski vergi rejimini tercih eden mükellefler, çeşitli muafiyet ve indirimlerden yararlanabilir:
Dijitalleşme ve Vergi Uyum Politikaları
2025 yılı itibarıyla Hindistan hükümeti, vergi sistemini dijitalleştirerek vergi uyumunu artırma hedefindedir. e-Filing portalı, AIS (Annual Information Statement) ve Form 26AS gibi dijital araçlar sayesinde mükellefler gelirlerini daha şeffaf ve doğru biçimde beyan edebilmektedir. Ayrıca e-vergi ödeme sistemleri, kullanıcı dostu arayüzler ve canlı destek hatları ile süreçlerin kolaylaştırılması amaçlanmıştır.
Gelir Vergisinin Ekonomik ve Sosyal Etkileri
Gelir vergisi, Hindistan’da kamu hizmetlerinin finansmanı açısından temel bir gelir kaynağıdır. Eğitim, sağlık, altyapı gibi alanlara yapılan yatırımlar büyük ölçüde gelir vergilerinden karşılanır. Ayrıca yüksek gelir gruplarının daha fazla vergi ödemesi yoluyla gelir dağılımında denge sağlanması amaçlanır. Özellikle 2025 yılında uygulamaya alınan yeni slab sistemi ile düşük ve orta gelirli bireylerin üzerindeki vergi yükü azaltılarak tüketim ve tasarruf eğilimleri desteklenmiştir.
Hindistan Şirketler ve Kurumlar İçin Vergilendirme
Hindistan’da şirketler ve kurumlar için uygulanan vergilendirme sistemi, ülkenin ekonomik büyüme hedefleriyle paralel şekilde yapılandırılmıştır. 2025 itibarıyla bu sistem, yerli ve yabancı şirketleri kapsayan çeşitli vergi oranları ve düzenlemeleri ile kurumsal uyumu teşvik ederken yatırım dostu bir ortam oluşturmayı amaçlamaktadır. Hem büyük çaplı şirketler hem de küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler) için farklı muameleler söz konusudur.
Kurumlar Vergisi Oranları
Hindistan’da şirketler için kurumlar vergisi oranları, şirketin yerli ya da yabancı oluşuna ve yıllık cirosuna göre değişkenlik gösterir. 2025 yılında geçerli olan genel kurumlar vergisi oranları aşağıdaki gibidir:
Yerli Şirketler İçin (Domestic Companies):
Şirket Türü | Ciro Limiti (2023-24) | Vergi Oranı (%) |
Küçük ölçekli şirketler | 4 milyar INR ve altı | 25% |
Diğer yerli şirketler | 4 milyar INR üzeri | 30% |
Yeni üretim şirketleri (2019 sonrası) | Belirli koşullar altında | 15% |
Opsiyonel düşük oranlı sistem | Kesin şartlara bağlı | 22% |
Yabancı Şirketler İçin (Foreign Companies):
Gelir Türü | Vergi Oranı (%) |
Genel kurumlar vergisi | 40% |
Royalty ya da teknik hizmet geliri | 50% |
Bu oranlara ilave olarak sağlık ve eğitim vergisi (%4) ve muhtemel ek vergi yükleri (surcharge) de uygulanabilir. Ek vergi oranı, kârın büyüklüğüne göre %7 ila %12 arasında değişebilir.
Minimum Alternatif Vergi (MAT)
Yerli şirketlerin bazıları, çeşitli muafiyet ve indirimlerden yararlanarak vergi ödemekten kaçınabilir. Bu nedenle Hindistan’da Minimum Alternatif Vergi (MAT) sistemi uygulanmaktadır. 2025 itibarıyla MAT oranı %15 olup, bu oran sağlık ve eğitim vergisi dahil edildiğinde efektif olarak %15.6’ya ulaşır. Ancak düşük oranlı kurumlar vergisi sistemine geçen şirketler MAT uygulamasından muaftır.
Uluslararası Kurumsal Yapılar ve Transfer Fiyatlandırması
Çok uluslu şirketlerin Hindistan’da faaliyet göstermesi, transfer fiyatlandırması (transfer pricing) kurallarını gündeme getirir. Transfer fiyatlandırması, ilişkili şirketler arasında yapılan işlemlerin adil piyasa koşullarında gerçekleşmesini sağlamak amacıyla düzenlenmiştir. Hindistan Gelir Vergisi Dairesi, bu konuda OECD standartlarını benimsemekte ve çok uluslu şirketlerin kârlarını düşük vergi oranlı ülkelere kaydırmasını önlemeye çalışmaktadır.
Şirketlerin ilişkili taraf işlemleri için transfer fiyatlandırması belgeleri tutması ve gerekli durumlarda yerel vergi otoritesine sunması zorunludur. Ayrıca yüksek hacimli uluslararası işlemler yapan firmaların yıllık transfer fiyatlandırması raporu hazırlaması gerekmektedir.
Teşvikler, Muafiyetler ve Vergi İndirimleri
Hindistan hükümeti, sektörel gelişimi desteklemek amacıyla bazı özel teşvik ve muafiyetler sunar. Özellikle teknoloji, yenilenebilir enerji, altyapı ve imalat gibi stratejik sektörlerde faaliyet gösteren şirketlere vergi indirimleri sağlanır. 2019 yılında duyurulan ve 2025’te de geçerliliğini sürdüren özel üretim teşviki kapsamında, yeni üretim tesisleri kuran şirketler %15 gibi düşük bir kurumlar vergisi oranından faydalanabilir.
Ek olarak, Hindistan’daki belirli bölgelerde (örneğin özel ekonomik bölgeler – SEZ) faaliyet gösteren şirketler için gelir vergisi muafiyetleri uygulanabilir. Bu tür teşvikler, hem iç piyasayı canlandırmak hem de doğrudan yabancı yatırımı (FDI) artırmak amacıyla geliştirilmiştir.
Beyan Süreci ve Uyum Yükümlülükleri
Şirketler yıllık gelir beyanlarını, her mali yıl sonundan sonra belirlenen süre içinde çevrimiçi olarak yapmakla yükümlüdür. 2025 yılında bu süreçlerin çoğu Income Tax e-Filing portalı üzerinden dijital olarak yürütülmektedir. Şirketlerin ayrıca yıllık bilanço, gelir-gider tabloları, vergi hesap dökümleri ve transfer fiyatlandırması belgelerini sunması gerekir.
Vergi beyanlarının zamanında yapılmaması durumunda ceza ve faiz yükümlülükleri doğabilir. Ayrıca belirli bir büyüklüğün üzerindeki şirketler için zorunlu denetim şartı aranmaktadır. Vergi otoriteleri, rastgele veya risk bazlı seçilen dosyalar üzerinde denetimler gerçekleştirmektedir.
Kurumlar Vergisinin Ekonomik Rolü
Hindistan’da kurumlar vergisi, hükümetin vergi gelirleri içerisinde önemli bir paya sahiptir. Bu gelir, kamu altyapı projelerinden eğitime kadar pek çok alanda kullanılmaktadır. Aynı zamanda kurumlar vergisi politikaları, iş dünyasının yönünü şekillendiren stratejik araçlardır. Vergi oranlarındaki rekabetçi düzenlemeler sayesinde Hindistan, son yıllarda doğrudan yabancı yatırımlarda büyük bir artış yaşamış ve “Make in India” gibi girişimlerle üretim üssü olma vizyonunu güçlendirmiştir.
Kurumlar için uygulanan bu kapsamlı vergi sistemi, Hindistan’ın hem yerli girişimcilerini desteklemesine hem de küresel şirketleri ülkeye çekmesine imkân tanımaktadır. 2025 itibarıyla sistemin dijitalleşmesi, şeffaflık ve verimlilik düzeyini artırmış; yatırım ortamını daha cazip hale getirmiştir.
Hindistan Sosyal Güvenlik ve Zorunlu Kesintiler
Hindistan’da sosyal güvenlik sistemi, çalışanların refahını güvence altına almak amacıyla tasarlanmış çok yönlü bir yapıya sahiptir. 2025 itibarıyla sosyal güvenlik uygulamaları hem özel sektör hem de kamu çalışanlarını kapsayacak şekilde geliştirilmiş, özellikle kayıtlı istihdamı artırmak ve sosyal hakları güçlendirmek için yeni düzenlemeler getirilmiştir. Bu kapsamda zorunlu kesintiler ve devlet destekli sosyal sigorta programları, sistemin temelini oluşturur.
Çalışanlar İçin Sosyal Güvenlik Kurumları
Hindistan’daki sosyal güvenlik sisteminde iki ana kurum öne çıkar:
Bu iki kurum aracılığıyla çalışanlar için emeklilik, sağlık, işsizlik ve malullük gibi risklere karşı güvence sunulmaktadır.
Zorunlu Kesintiler ve Oranları
Çalışanların maaşlarından sosyal güvenlik kapsamında çeşitli kesintiler yapılır. 2025 yılında geçerli olan temel zorunlu kesintiler ve oranlar şu şekildedir:
1. Emeklilik Fonu (EPF):
Taraf | Kesinti Oranı | Açıklama |
Çalışan | %12 | Brüt maaş üzerinden kesilir |
İşveren | %12 | Bunun %8.33’ü EPS (emeklilik planı) için |
EPF, bireyin kendi adına açılan emeklilik hesabında biriktirilir ve faizle birlikte değerlendirilir. Emeklilik yaşı geldiğinde toplu ödeme veya düzenli maaş olarak geri alınabilir.
2. Eyalet Sigorta Fonu (ESI):
Taraf | Kesinti Oranı | Gelir Sınırı (2025) |
Çalışan | %0.75 | Aylık maaşı 21.000 INR altında olanlar |
İşveren | %3.25 | Toplam %4’lük katkı |
ESI kapsamındaki bireyler kamuya ait veya anlaşmalı sağlık kuruluşlarında ücretsiz tedavi ve ilaç hizmeti alabilir. Ayrıca hastalık izni süresince maaşlarının %70’ine kadar ödenek alabilirler.
Kodların Rasyonalizasyonu ve Yeni Sosyal Güvenlik Yasası
2020 yılında kabul edilen ve 2025 itibarıyla uygulamaya giren Sosyal Güvenlik Kodu (Code on Social Security, 2020), Hindistan’da sosyal güvenlik alanında bir dönüşüm başlatmıştır. Bu yasa, daha önce parça parça düzenlenmiş olan 9 farklı sosyal güvenlik yasasını tek bir çatı altında birleştirerek sistemin hem işverenler hem de çalışanlar açısından daha erişilebilir ve anlaşılır olmasını sağlamıştır.
Yeni yasa ile şu gelişmeler öne çıkmıştır:
İşsizlik Yardımı ve Kıdem Tazminatı
Hindistan’da EPFO kapsamında sunulan Atal Bimit Vyakti Kalyan Yojana gibi programlar, işsiz kalan çalışanlara belirli sürelerle ödenek sağlayarak gelir güvencesi sunar. Ayrıca çalışanlar, kıdem tazminatı (Gratuity) sisteminden yararlanabilir. Bu sistem, aynı işverenle beş yıl ve üzeri süreyle çalışan bireylere, işten ayrıldıklarında toplu ödeme yapılmasını sağlar.
Kıdem tazminatı hesaplaması şu şekilde yapılır:
Gratuity = (Son alınan aylık maaş x Hizmet süresi x 15) / 26
Bu hesaplama ile işçilerin uzun süreli sadakati ödüllendirilmekte, aynı zamanda emeklilik sonrası maddi destek sağlanmaktadır.
Serbest Meslek Sahipleri ve Kayıt Dışı Çalışanlar
Hindistan sosyal güvenlik sisteminde, serbest meslek sahipleri ve kayıt dışı çalışanlara yönelik yeni politikalar uygulanmaktadır. Özellikle e-Shram platformu, kayıt dışı işçilerin merkezi bir sistemde toplanmasını sağlamakta, sağlık ve yaşam sigortası gibi sosyal haklardan faydalanmalarına olanak vermektedir. 2025 itibarıyla bu platforma 300 milyondan fazla işçi kayıtlı durumdadır.
Sosyal Güvenlik Sisteminin Geleceği
Hindistan’da sosyal güvenlik sisteminin 2025 itibarıyla gelişimi, dijitalleşme, kapsayıcılık ve sürdürülebilirlik ekseninde ilerlemektedir. Devletin hedefi, 2030’a kadar tüm çalışanların sosyal güvenlik kapsamına alınması ve sosyal haklara erişimde dijital altyapının tamamlanmasıdır. Yapay zekâ destekli denetim sistemleriyle kayıt dışı istihdamın azaltılması ve işveren yükümlülüklerinin takibi daha etkin hale getirilmiştir.
Sosyal güvenlik sisteminin kapsamlı bir şekilde işlemesi, sadece çalışanların refahını sağlamakla kalmaz; aynı zamanda üretkenliğin artması, iş gücü sadakatinin güçlenmesi ve uzun vadede ekonomik istikrarın korunmasına da büyük katkı sunar.
Hindistan KDV, ÖTV ve Diğer Tüketim Vergileri
Hindistan’da dolaylı vergilendirme sistemi, tüketim üzerinden alınan vergilerle devletin gelir kaynaklarının büyük bir bölümünü oluşturur. Bu sistemin merkezinde 2017 yılında yürürlüğe giren Mal ve Hizmet Vergisi (GST – Goods and Services Tax) yer almaktadır. GST, daha önce uygulanan çok sayıda dolaylı verginin yerine geçerek hem merkezî hükümet hem de eyaletler tarafından tahsil edilen vergileri birleştirmiştir. 2025 itibarıyla Hindistan’da dolaylı vergilendirme sistemi, GST çerçevesinde yapılandırılmış olup bazı özel ürünler için ek tüketim vergileri de (ÖTV benzeri yapılar) uygulanmaktadır.
Mal ve Hizmet Vergisi (GST)
GST, Hindistan’da mal ve hizmetlerin üretimi, dağıtımı ve tüketimi aşamalarında uygulanan çok katmanlı bir vergidir. Bu vergi, “hedef ülke” ilkesi ile çalışır; yani vergi geliri, tüketimin gerçekleştiği eyalete aktarılır. GST, üç ana kategoride uygulanır:
2025 Yılı GST Oranları:
Kategori | Uygulanan Vergi Oranı |
Temel gıda ürünleri, kitaplar | %0 |
Düşük vergili mallar (ilaçlar) | %5 |
Geniş tüketim malları | %12 |
Standart mallar ve hizmetler | %18 |
Lüks mallar, beyaz eşyalar | %28 |
Bazı mallar, özellikle tütün, gazlı içecekler, motorlu taşıtlar gibi ürünler, %28 oranına ek olarak kompensasyon vergisi (compensation cess) adı verilen ilave bir tüketim vergisine tabidir. Bu ek vergi, eyaletlerin GST geçişinde gelir kaybı yaşamalarını önlemek için oluşturulan bir fona aktarılır.
KDV (VAT) ve Eski Sistemler
GST’nin yürürlüğe girmesiyle birlikte, eskiden uygulanan Katma Değer Vergisi (VAT), hizmet vergisi, merkezi satış vergisi (CST), eğlence vergisi gibi çok sayıda vergi kaldırılmıştır. Ancak alkollü içecekler, akaryakıt ve damga vergisine tabi işlemler hâlâ GST sisteminin dışında tutulmakta ve bu alanlarda eski sistemlerdeki gibi VAT veya özel eyalet vergileri uygulanmaktadır.
Örneğin, benzin ve dizel üzerindeki vergilendirme hem merkezî hükümetin uyguladığı özel tüketim vergisi (excise duty) hem de eyaletlerin uyguladığı KDV ile gerçekleşmektedir. Bu durum, yakıt fiyatlarında eyaletler arasında önemli farkların oluşmasına neden olmaktadır.
Özel Tüketim Vergileri (Excise Duties)
GST dışı bırakılan bazı özel mallar için, merkezî hükümet tarafından uygulanan özel tüketim vergileri yürürlüktedir. Bu vergiler, üretim aşamasında alınır ve özellikle aşağıdaki alanlarda uygulanır:
ÖTV oranları ürün bazında farklılık gösterir ve merkezî hükümet her yıl bütçe yasası ile bu oranlarda değişiklik yapabilir.
Diğer Tüketim Vergileri
GST ve ÖTV dışında, bazı özel durumlar için geçerli diğer tüketim vergileri de vardır. Bunlar arasında:
Dijitalleşme ve Vergi Uyum Süreci
2025 itibarıyla GST sisteminin dijital altyapısı, Hindistan’da iş yapmayı kolaylaştıran en önemli unsurlardan biri haline gelmiştir. GSTN (Goods and Services Tax Network) adlı dijital platform üzerinden vergi mükellefleri, aylık ve yıllık beyannamelerini sunmakta, fatura kesimi ve vergi ödemeleri online ortamda gerçekleştirilmektedir.
e-Fatura, e-way bill, e-vergi kredisi gibi uygulamalar sayesinde sahte fatura düzenleme, vergi kaçırma ve kayıt dışı işlemler önemli ölçüde azaltılmıştır. İşletmeler için geri kazanılabilir vergi kredileri (input tax credit) ise GST sisteminin cazibesini artırmıştır.
Tüketim Vergilerinin Ekonomiye Etkisi
Hindistan’daki tüketim vergileri, toplam vergi gelirlerinin büyük kısmını oluşturur. Bu vergiler, özellikle dolaylı yapıları nedeniyle her bireyi, gelir seviyesinden bağımsız olarak etkiler. Bu sebeple, GST oranlarının belirlenmesinde sosyal adalet ilkeleri göz önünde bulundurulur. Temel gıda ürünleri ve ilaçlarda %0 ya da %5 gibi düşük oranlar uygulanırken, lüks ürünlerde daha yüksek oranlarla tüketim kontrol altına alınır.
Tüketim vergileri aynı zamanda eyaletlerin mali bağımsızlıklarını sürdürmelerinde önemli bir rol oynar. 2025 itibarıyla uygulanan yeni yapılar sayesinde vergi tabanı genişlemiş, kayıtlı mükellef sayısı artmış ve dolaylı vergi gelirlerinde yıllık çift haneli büyüme kaydedilmiştir.
Hindistan Gayrimenkul ve Mülkiyet Üzerinden Alınan Vergiler
Hindistan’da gayrimenkul ve mülkiyet üzerinden alınan vergiler, hem bireyleri hem de kurumları etkileyen önemli bir dolaylı vergi grubunu oluşturur. 2025 itibarıyla bu alandaki vergilendirme sistemi, taşınmaz mal edinimi, mülkiyet sahipliği, kiralama ve satış işlemlerine yönelik çeşitli vergi türlerini kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Hem merkezî hükümet hem de eyalet yönetimleri, gayrimenkul üzerinden farklı vergi türleri toplamakta, bu durum mülk sahiplerinin, alıcıların ve yatırımcıların mali yükümlülüklerini doğrudan etkilemektedir.
Damga Vergisi (Stamp Duty)
Damga vergisi, gayrimenkul işlemlerinde tapu kayıtlarının geçerli olabilmesi için ödenen zorunlu bir vergidir. Bu vergi, taşınmaz mülklerin alım-satım, bağış, kira sözleşmesi ve ipotek işlemleri gibi belgeler üzerinden alınır. 2025 itibarıyla Hindistan’da damga vergisi oranları eyaletlere göre değişmekle birlikte genellikle %3 ila %7 arasında değişir.
Örnek olarak:
Eyalet | Damga Vergisi (%) | Kadın Alıcılar İçin İndirim |
Delhi | %6 (erkek), %4 (kadın) | %2 indirim |
Maharashtra | %5 | %1 indirim |
Karnataka | %5 | – |
Kadınların mülkiyet edinmesini teşvik etmek amacıyla pek çok eyalette daha düşük damga vergisi oranları uygulanmaktadır.
Tapu Harcı (Registration Fee)
Damga vergisine ek olarak, mülk alımında tapu siciline tescil işlemi için tapu harcı ödenmesi zorunludur. Bu ücret genellikle mülkün beyan edilen satış bedelinin %1’i oranındadır. Tapu harcı, eyalet bazında belirlenir ve bazı eyaletlerde belirli tavan limitler uygulanabilir.
Emlak Vergisi (Property Tax)
Emlak vergisi, mülk sahibi bireylerin sahip oldukları konut, ticari bina veya arsa gibi taşınmazlar için her yıl ödemekle yükümlü olduğu bir yerel vergidir. Bu vergi, yerel belediyeler (municipal corporations) tarafından tahsil edilir ve yerel altyapı hizmetlerinin (su, kanalizasyon, temizlik vb.) finansmanında kullanılır.
Emlak vergisi oranı; mülkün konumu, büyüklüğü, kullanım türü (konut, ticari, endüstriyel) ve yapı tipi gibi faktörlere göre hesaplanır. Hindistan’daki büyük şehirlerde uygulanan emlak vergisi oranları aşağıdaki gibidir:
Şehir | Ortalama Emlak Vergisi Oranı | Hesaplama Yöntemi |
Mumbai | %0.316 – %2.296 | Capital Value sistemi |
Bangalore | %0.5 – %1.5 | Zone ve yapı tipi bazlı |
Delhi | %6 – %12 (yıllık kira değeri) | Unit Area Value sistemi |
Emlak vergisi, yılda bir veya iki taksitte ödenebilir ve gecikme durumunda faiz ya da ceza uygulanabilir.
Kira Gelirleri Üzerinden Vergilendirme
Hindistan Gelir Vergisi Kanunu’na göre, gayrimenkul kiralama yoluyla elde edilen gelirler “Income from House Property” başlığı altında vergilendirilir. Mülk sahibi kişi ya da kurumlar, kiracılardan elde ettikleri gelir üzerinden vergi beyanı yapmak zorundadır.
Kiraya verilen mülklerde yıllık kira gelirinden %30 oranında standart kesinti yapılır (bakım ve onarım masrafları için). Ayrıca ipotekli mülklerde ödenen faiz de belirli sınırlar dahilinde gelirden düşülebilir. Kira geliri slab sistemine göre vergilendirilir ve kişisel gelirle birleştirilerek yıllık beyan formuna dahil edilir.
Sermaye Kazancı Vergisi (Capital Gains Tax)
Gayrimenkul satışlarından elde edilen kazançlar, sermaye kazancı vergisine tabidir. Bu vergilendirme, taşınmazın elde tutma süresine göre kısa vadeli veya uzun vadeli olarak sınıflandırılır:
Gayrimenkul satışından elde edilen uzun vadeli kazanç, belirli yatırımlara (örneğin devlet tahvilleri, başka bir gayrimenkul) yönlendirilirse belirli limitlere kadar vergiden muaf tutulabilir (örneğin Section 54 ve 54EC kapsamında).
Boş Mülk Vergilendirmesi
Yıllık olarak kira geliri elde edilmeyen, ancak ikinci konut olarak tutulan mülkler için “deemed rent” sistemi uygulanır. Bu sistemde, ikinci ve sonraki mülklerin boş bile olsa potansiyel kira geliri üzerinden vergilendirilmesi söz konusu olabilir. Ancak bu uygulama, eyalet bazında farklılık gösterebilir ve merkezi düzenlemelerle zaman içinde değişikliğe uğrayabilir.
Mülk Transferlerinde Hediye ve Vergi
Gayrimenkul devri yalnızca alım-satım yoluyla değil, aynı zamanda bağış, miras veya vasiyet yoluyla da gerçekleşebilir. 2025 itibarıyla, aile bireyleri arasında yapılan mülk devri işlemleri damga vergisine tabi olsa da gelir vergisi açısından vergiden muaftır. Ancak üçüncü kişilere yapılan mülk bağışlarında piyasa değeri üzerinden vergilendirme yapılabilir.
Dijitalleşme ve Şeffaflık
Hindistan’da 2025 itibarıyla gayrimenkul vergilendirmesi dijital ortama taşınmıştır. Tapu işlemleri, emlak vergisi ödemeleri, kira beyanları ve sermaye kazancı hesaplamaları artık büyük oranda online portallar üzerinden yapılabilmektedir. Bu sistemler sayesinde hem şeffaflık sağlanmakta hem de gayrimenkul sektöründeki vergi kaçakçılığı ile mücadele edilmektedir.
Ayrıca dijital tapu sistemi (Digital Land Records) ile mülk sahipliği daha kolay doğrulanabilir hale gelmiş, tapu dolandırıcılıklarının önüne geçilmiştir. Vergi uyumu artırılmış, belediyelerin gelirleri düzenli şekilde tahsil edilebilir duruma gelmiştir.
Gayrimenkul ve mülkiyet vergilendirmesi, Hindistan’ın mali yapısında sadece vergi geliri sağlamakla kalmayıp, mülkiyetin düzenlenmesi ve kayıt altına alınması açısından da kilit bir rol oynamaktadır. Bu sistemin sürekli olarak modernize edilmesi, hem yatırımcı güveni hem de kentleşme politikaları açısından büyük önem taşır.
Hindistan Uluslararası Vergi Anlaşmaları ve Çifte Vergilendirme
Hindistan’ın küresel ekonomik entegrasyon süreci, doğrudan yabancı yatırımların (FDI) ve uluslararası ticaretin artmasıyla birlikte, uluslararası vergi düzenlemelerine ve çifte vergilendirme sorunlarına odaklanmasını zorunlu kılmıştır. 2025 itibarıyla Hindistan, dünya genelinde 90’dan fazla ülke ile Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması (DTAA) imzalamış ve bu sayede hem yatırımcıların korunmasını hem de vergide adaleti sağlamayı amaçlamıştır. Bu anlaşmalar, uluslararası gelirlerin hem Hindistan’da hem de gelir sahibinin mukim olduğu ülkede iki kez vergilendirilmesini engellemeye yönelik kritik mekanizmalardır.
Çifte Vergilendirme Nedir?
Çifte vergilendirme, bir birey ya da şirketin aynı gelir üzerinden hem Hindistan’da hem de başka bir ülkede vergiye tabi tutulması durumudur. Bu durum özellikle şu alanlarda sıkça görülür:
DTAA, bu tür durumların yaratacağı çifte mali yükü ortadan kaldırmak için geliştirilmiştir. Anlaşmalar, hangi ülkenin hangi gelir türü üzerinden vergi alma hakkına sahip olduğunu net biçimde belirler.
Hindistan’ın Çifte Vergilendirme Anlaşmalarının Temel İlkeleri
Hindistan’ın imzaladığı DTAA’lar, genellikle OECD ve BM modellerini temel alır. Bu anlaşmalarla aşağıdaki ilkeler düzenlenir:
Örneğin, Hindistan ve Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki DTAA’ya göre, bir Hintli birey BAE’de çalışıyorsa ve orada elde ettiği gelir BAE’de vergilendirilmişse, aynı gelir Hindistan’da vergiden muaf tutulabilir ya da vergi indirimi uygulanabilir.
Başlıca Gelir Türlerine Göre Uygulamalar
1. Faiz, Temettü ve Royalty Gelirleri: DTAA’larda bu tür gelirlerin vergilendirme oranları sınırlandırılır. Örneğin Hindistan-ABD anlaşmasında temettü geliri için maksimum %15 vergi oranı belirlenmiştir. Hindistan bu oranı aşamaz.
2. Bağımsız Meslek Faaliyetleri: Avukatlık, danışmanlık, mühendislik gibi serbest meslek gelirlerinde, eğer gelir elde eden kişi Hindistan’da daimi bir iş yeri (PE – Permanent Establishment) bulundurmuyorsa, Hindistan vergi talep edemez.
3. Sermaye Kazançları: DTAA’lar, hisse senedi ve taşınmaz satışlarından elde edilen kazançların hangi ülkede vergilendirileceğini düzenler. Bu madde özellikle yabancı yatırımcılar açısından önem taşır.
Çifte Vergilendirme Anlaşmalarından Yararlanma Süreci
Bir birey ya da kurum, DTAA’dan yararlanmak istiyorsa Hindistan’da bazı belgeleri beyan etmek zorundadır:
Bu belgelerle birlikte Hindistan’daki gelir vergisi dairesine başvuru yapılması, kaynakta vergi kesintisinin (TDS) DTAA oranlarına göre düzenlenmesi için yeterlidir. Özellikle uluslararası danışmanlık hizmeti veren serbest çalışanlar ve yatırımcılar için bu uygulama büyük önem taşır.
General Anti-Avoidance Rules (GAAR) ve BEPS Etkisi
2025 itibarıyla Hindistan, vergi kaçırmayı önlemek amacıyla GAAR (Genel Vergi Kaçınma Kuralları) sistemini tam anlamıyla uygulamaktadır. GAAR, vergi avantajı sağlamak amacıyla yapılan yapay veya ekonomik içerikten yoksun işlemleri geçersiz sayar. Bu kurallar, DTAA’nın kötüye kullanılmasını önlemek için devreye alınmıştır.
Ayrıca Hindistan, OECD’nin BEPS (Base Erosion and Profit Shifting) girişimlerine aktif katılım göstermektedir. Bu çerçevede Çok Taraflı Anlaşma (MLI – Multilateral Instrument) kapsamında 35’ten fazla ülke ile anlaşmalarını güncellemiştir. Bu sayede şirketlerin kârlarını düşük vergili ülkelere kaydırarak Hindistan’daki vergi yükümlülüklerinden kaçınmaları engellenmektedir.
Uluslararası Vergi Anlaşmalarının Yatırımcılar Açısından Önemi
Hindistan’ın DTAA politikası, yabancı yatırımcılar açısından büyük önem taşır. Özellikle Singapur, Mauritius, Hollanda gibi ülkelerle yapılan anlaşmalar geçmişte yatırımcılar için cazip vergilendirme avantajları sunmuştur. Ancak son yıllarda bu anlaşmalar yeniden düzenlenmiş ve misilleme vergilendirmesi (limitation of benefits – LOB) hükümleri eklenmiştir. Bu durum, sadece gerçek ekonomik faaliyet gösteren yatırımcıların bu avantajlardan faydalanabilmesini sağlamaktadır.
Yabancı şirketler için Hindistan’daki daimi işyeri tanımı, vergisel sorumlulukların belirlenmesinde kritik rol oynar. Eğer bir şirket Hindistan’da bir şube, temsilcilik ya da ajan üzerinden faaliyet gösteriyorsa, burada oluşan kazançlar Hindistan’da vergilendirilebilir.
Dijital Hizmet Vergisi ve Uluslararası Platformlar
Dijital ekonominin büyümesiyle birlikte Hindistan, sınır ötesi dijital hizmet sağlayıcılarını da vergilendirmek amacıyla 2020 yılında EQL (Equalisation Levy) uygulamasını başlatmış ve 2025 itibarıyla bu sistem daha da genişletilmiştir. Yurt dışı menşeli dijital platformların Hindistan’dan elde ettiği gelirlerde %2 oranında eşitlenme vergisi alınmaktadır. Bu sistem, geleneksel DTAA kapsamlarının dışında düzenlenmiş olup uluslararası şirketlerin Hindistan pazarından elde ettikleri dijital gelirleri hedef almaktadır.
Uluslararası vergi anlaşmaları ve çifte vergilendirme önlemleri, Hindistan’ın küresel ekonomi ile bütünleşmesinde en kritik hukuki ve mali düzenlemeler arasında yer alır. 2025 itibarıyla bu sistemler, hem mükellef haklarını korumakta hem de vergi adaletini ve uluslararası şeffaflığı sağlamada temel araçlardır.
Hindistan Vergi Sistemi 2025 Hakkında Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Hindistan’da 2025 yılında bireysel gelir vergisi oranları nelerdir?
2025 yılında yeni vergi rejimine göre bireyler için gelir vergisi oranları %0 ila %30 arasında değişmektedir. 0-3 lakh INR gelire kadar vergi oranı %0, 15 lakh INR üzerindeki gelirler için ise %30’dur.
Hindistan’da GST oranları hangi kategorilere göre belirleniyor?
GST oranları ürün ve hizmetin türüne göre %0, %5, %12, %18 ve %28 olmak üzere beş farklı dilimde uygulanır. Temel ihtiyaç ürünleri sıfır oranlı, lüks tüketim ürünleri ise %28 oranında vergilendirilir.
Hindistan ile yapılan çifte vergilendirme anlaşmalarından nasıl faydalanabilirim?
Çifte vergilendirme anlaşmasından yararlanmak için Hindistan Gelir Vergisi Dairesi’ne TRC (Tax Residency Certificate), Form 10F ve self-declaration belgeleri sunulmalıdır. Bu belgelerle birlikte kaynakta yapılan vergi kesintisi indirime tabi tutulur.
Ek kaynak: Daha fazla bilgi için
Ternrise Danışmanlarını Keşfedin: Ternrise Hindistan Danışmanlarını keşfedin!